70’li yıllarda 30-40 kişilik bir grup Maltepe’den maçlara gitmeye başlar. İnönü Stadyumu’nda, eski açık tribünün kapalı tribüne yakın olan köşesinin üst tarafında otururlar.
Daha sonra 80’li yılların başında maltepede oturan Yabu ve Efe kardeşler, Sarı Mehmet, Arap Kemal, Zeki ve Hayrullah maçlara grup halinde gitmeye başlar. Semtlerinde tanınan ve sevilen kişiler olmaları kısa zamanda bu grubun büyümesine yol açar.
1983-88 Yılları arasında Maltepe Grubu Galatasara tribünlerinde önemli bir yere sahip olmuştur. Maltepe’de Galatasaraylıların organize olup tribünlerde yer almasına en önemli rolü Yabu ( Ayhan Kaygusuz) oynamıştır. Yabu sadece maltepe’yi değil, yakın muhitlerdeki diğer Galatasaraylıları da organize ederdi. Gülsuyu’nda ki ve Cemalbey’de ki Galatasaraylılar da bu druba dahil olmuşlardı.
Yabu lakaplı Ayhan Ağabey
Tabut Hikayesi
Gürcan’ın golüyle 1-0 aldığımız Trabzon maçı öncesi, semtten Hırsız Erhan camiden orjinal bir tabut çalar. ( 5 Mayıs 1979 ) Tabutu bordo-mavi kumaşla kaplayıp stada sokarlar. Erhan, tribün aleminde stada ilk orjinal tabut sokan taraftardır.
Maltepe’deki Ayı Mustafa’nın kahvesi o yıllarda maç aleminde bilinen bir yerdi. Kahvede Beşiktaşlı Yanki ve birkaç Fenerlinin dışnda herkes Galarasaraylıydı. Galatasaray sevgisi Maltepe’de hızla büyüdü. ” Kısa bir süre sonra diğer tribünlerin korkduğu, 100-200 kişilik bir grup haline geldik” diyor Yabu..
Maltepe Grubunun bilinen simalarından Sarı Mehmet anlatıyor ;
“Galatasaray taraftarı, genelde kolejli ve üniversiteli gençlerden oluştuğundan, bilhassa 70’lerde ve 80’li yılların başlarında Beşiktaş ve Fenerbahçe taraftarlarıyla arasında meydana gelen kavgalarda, istisnai maçlar hariç genelde ezilen taraf oluyordu. 1980’ler de Galatasaray taraftarının sayısının artmaya başlaması, Çiçek Pasajı ve Tarlabaşı’nda sağlam bir grubun oluşması ve en önemlisi Maltepe’de, Anadolu yakasında Galatasaraylıların organize olması ile birlikte tribünde savaşçı taraftar sayısında bir anda patlama meydana gelmesine sebep oldu. Bu savaşçı taraftar grubunun başına da Peygamber Hüseyin geçti.
O yıllarda çoğumuzun arabası yoktu. O yüzden maçlara tren ile giderdik. Derbi maçlara 05,15 treni ile yola çıkardık. Her istasyonda tribünden arkadaşlar trene binerdi. Küçükyalı’dan Pazarcı Ali ve arkadaşları, en son Göztepe istasyonundan da Fil Ali‘yi alır, Haydarpaşaya inerdik. Haydarpaşa’dan vapurla karaköye geçer, ordan da inönü’ye kadar yürürdük. Deplasmanlara da Maltepeden otobüs kaldırırdık, bir keresinde olaylı bir Bursa deplasmanına sadece Maltepe’den 25 Otobüs kaldırmıştık. O yıllarda Fenerbahçe ve Beşiktaş tribünleri’de başka şehirlere deplasman yaptığı zaman Maltepede onlara güzel bir uğurlama yapardık” diyor.. (son cümle kahkahalar eşliğinde)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder